Konkordato İlan Edilen İşyerlerinde Ücret Alacaklarını Alamayan İşçilerin Yararlanabilecekleri Fon: Ücret Garanti Fonu
Yazan: Gamze Telli | 11 Eylül 2020

28.02.2018 tarihinde 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (“İİK”) 285.maddesine getirilen düzenleme ile günümüzde sıkça duyduğumuz “Konkordato” hukuk düzeni içerisinde yer bulmuştur. Peki, konkordato hangi hallerde talep edilebilir?

Konkordato talebi, vadesi gelen borçlarını ödeyemeyen veya borçlarını vadesinde ödeyememe tehlikesi bulunan herhangi bir borçlu tarafından bulunabileceği gibi; iflas talebinde bulunabilecek her alacaklı tarafından gerekçeli bir dilekçe ile de borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılması talep edilebilir.

Borçlu konkordato talebi ile, borçlarını ödeyebilmek için vade almayı veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödemeyi veya muhtemel bir iflas halinden kurtulma amacını taşımaktadır. Bu amacına ulaşmak için borçlu -eğer iflasa tabi değil ise- yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesine İİK 286.maddesinde sayılan belgelerin eklenmesi suretiyle başvuruda bulunur ve konkordato ilan edilmesi şartlarını taşıyan borçluya, Mahkeme tarafından 3 ay geçici mühlet ve 1 yıl kesin mühlet verilir. Ancak bu sürelerden; geçici mühletin 5 aya kadar, kesin mühletin ise 6 aya kadar uzatılması ile toplamda 23 aya kadar sürebilen konkordato süreci yaşanabilir.

Mühlet içinde borçlu aleyhine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamamakta, önceden başlayan takipler durmakta, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları (son bir yıla ait işçi alacakları ile nafaka alacakları için başlatılan takipler ve hacizler hariç olmak üzere) bu süreçte uygulanamamaktadır. Bu nedenle ödeme zorluğu içerisine giren şirketlerin konkordato ilan etmesi ile pek çok soru ortaya çıkmış olup; bunlardan en önemlilerinden biri, konkordato ilan edilen işyerlerinde çalışan işçilerin ücret alacaklarının ödenmemesi halinde mağduriyetlerini giderebilmek için başvurabilecekleri bir yolun olup olmadığı sorusudur.

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun Ek 1 inci maddesi gereği; işverenin konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması, iflası veya iflasın ertelenmesi nedenleri ile işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde geçerli olmak üzere, işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan 3 aylık ödenmeyen ücret alacakları Ücret Garanti Fonundan ödenmektedir. Bu amaçla kurulan Ücret Garanti Fonu, işverenlerce işsizlik sigortası primi olarak yapılan ödemelerin yıllık toplamının %1’inden oluşmaktadır. Bu kapsamda yapılacak ödemeler, fon kaynakları ile sınırlı olup, başvuru sırasına göre yapılmaktadır.

Peki, Ücret Garanti Fonu ödemelerinden hangi şartları taşıyan işçiler yararlanabilmektedir? İşçilerin, işverenin ödeme güçlüğüne düşmesi sebebiyle ödenmemiş ücret alacakları olması halinde, 3 aylık ücret alacakları açısından Ücret Garanti Fonu ödemelerinden yararlanabilmesi için;

  • Ücret alacağının bulunduğu dönemde hizmet akdine tabi olarak, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanun’u kapsamında çalışıyor olması,
  • İşçinin, işverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son 1 yıl içinde aynı işyerinde çalışmış olması,
  • Ödenmeyen ücret alacağının üzerinden 5 yıl geçmemiş olması,

gerekmektedir.

Ödeme güçlüğüne düşen işverenden ücret alacağı bulunan ve yukarıda sayılan koşulları taşıyan işçilerin; Ücret Garanti Fonu talep dilekçesi, işverenin ödeme güçlüğüne düştüğünü gösterir belge ve ücret alacağını gösterir alacak belgesi ile İŞKUR’a şahsen başvurması gerekmektedir.

Ücret Garanti Fonu kapsamında kalan işçilere; -İŞKUR’a teslim ettikleri belgelerde herhangi bir eksiklik yok ise- başvurularını izleyen ayın sonuna kadar işverenden aldıkları ücretin tamamı tutarında (Ücret Garanti Fonu kapsamında yapılan ödemeler her halükarda sigorta primine esas günlük kazanç üst sınırını aşamaz) ödeme [AT1] yapılmaktadır. Ücret Garanti Fonu’ndan yararlanan ilgililer, T.C. kimlik kartları ile herhangi bir PTT şubesinden ödemelerini tahsil etmektedirler.   

Ücret Garanti Fonu Yönetmeliği gereğince ücret alacağının fondan ödenmesi halinde, yapılan ödemelerin; iflas durumunda İflas Masasına, iflasın ertelenmesi durumunda Kayyıma, işveren için Aciz Vesikası alınması durumunda İcra Dairesine, konkordato durumunda Konkordato Komiseri veya Konkordato Tasfiye Memuruna ve işverenin bağlı bulunduğu vergi dairelerine bildirilmesi gerekmektedir.

Yukarıda anlatılanlar dahilinde, Ücret Garanti Fonu sayesinde, ödeme güçlüğüne düşen işverenlerden ücret alacaklarını tahsil edemeyen işçiler için bir nebze kolaylık sağlanmış ve ekonomik mağduriyetleri 3 aylık ücret tutarlarında olsa da giderilmeye çalışılmıştır.

Paylaş: